BAŞKANIMIZIN DİYARBAKIR BÖLGELERARASI TOPLANTI KONUŞMASI
Değerli Başkanlarım ve yöneticilerimiz, Türk Eczacıları Birliğimizin değerli çalışanları, çok kıymetli meslektaşlarım hepinizi şahsım ve 48. Bölge Osmaniye Eczacı Odası adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Diyarbakır Eczacı Odası Başkan ve yöneticilerine, Diyarbakırlı meslektaşlarımıza bizleri burada ağırladıkları ve misafirperverlikleri için çok teşekkür ederim.
44. Dönem 1. Bölgeler Arası toplantısının mesleğimiz adına hayırlı işlere vesile olmasını temenni ediyorum.
Benden önce kürsü almış tüm başkanlarımın dile getirmiş olduğu sorunlara tek tek yeniden değinmenin bizler için zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Bu gibi toplantıların daha çok çalıştay havasında geçmesi gerektiğini, sadece sorunlarımızı değil çözüm önerilerimizi konuşmamız gereken bir platform olarakgörüyorum.
Sorunlarımızı önceliklendirecek olursak birinci sırayı önünü alamadığımız fakülte sayılarına vermek isterim.Yıllardır her platformda dile getirilen bu sorunda acil bir şekilde aksiyon almalıyız. Fiziki koşulları optimum düzeyde olmadan, tamamen eczacı akademisyenlerin eğitim-öğretim verebileceği duruma gelmeden fakülte açılmasına asla izin verilmemelidir..
Bu konu da yapılacak olan her çalışmada, çalınacak olan her kapıda Merkez heyetimizin yanında olmak önceliklerimiz arasındadır.
2. Sırada olmayı hak eden sorunumuz da yardımcı eczacılık ve devir eczaneler.Her bölge farklı uygulamalar geliştirmiş durumda, herkes başının çaresine kendi yöntemiyle bakmaya çalışıyor. Usulen muvazaa gibi görünen fakat yasalarımızın açıklarından kaynaklı devir eczane sistemi eczane eczacılarını asla koruyamıyor.
Sayı 3500 kişiye bir eczane olarak belirlendi fakat Osmaniye’de 2600 kişiye bir eczane düşmekte. Geçen sene sadece 2 adet yardımcı eczacı çalıştırma zorunluluğu olan eczanemiz vardı.
Ekonomik olarak ne kadar zor durumda olduğumuzu görmek için bu bile yeterli bir veri aslında. Devir eczane açılışlarına bir çözüm yolu bulunması şart. Sanayi, kamu, akademi gibi yerlerden emekli olmuş meslektaşlarımızın ruhsatlarıyla bir devir piyasası oluşturuldu, tabi bir de aracılık eden simsarlar türedi. Komisyonla ruhsat buluyorlar ve ne yazık ki meslektaşlarımızda bu simsarlara prim veriyor.
Bu sistem bu şekilde devam ettiği sürece el ele batmaya adım adım yaklaşıyoruz demektir.
Kamu eczacılarımıza katkı sağlayabileceğimizi düşündüğümüz bir noktaya da değinmek istiyorum. Hastane bütçelerinin 3 te 1 i ilaç ve sarf malzemelerine harcanıyor. Bir çok hastanede bu birimden sorumlu bir eczacı başhekim yardımcısı yok. Eczacı başhekim yardımcılığı hem hastane eczanelerinin işleyişini rahatlatacaktır hem de hastaneye ayrılan bütçeye önemli derecede katkı sağlayacaktır. Yasal mevzuatlar çerçevesinde her hastanede eczacı başhekim yardımcısı kadrosu olması bir zorunluluk haline gelmelidir. Ayrıca hastanelerde görev yapan eczacı sayılarının denetlenmemesi sebebiyle yatak başına düşen eczacı sayısı kadar istihdamın sağlanamasına, meslektaşlarımızın atanamamasına sebep olmaktadır.
Ülkemizde kamu hastaneleri sayısına yakın bir sayıda özel hastane mevcut. Özel hastanelerde yatak sayısından bağımsız olarak 1 eczacı ile çalışmaları gerekliliği sağlıyor. Yapılacak bir düzenlemeyle, yatak sayısıyla orantılı şekilde eczacı istihdamı zorunluluğu oluşturulmalı ve denetlenmelidir. Kamuda ki düzenin sağlanabilmesi için sağlık müdürlükleriyle iş birliği içerisinde olunması, kadroların yıl içerisinde düzenli aralıklarla kontrol edilmesi daha fazla eczacı istihdamına olanak sağlayacaktır.
Son olarak ifade etmek istediğim bir konu daha var. Toplantıya yönetim kurulumla beraber katıldık. Her birimiz ayrı ayrı telefonlara cevap vermeye çalışıyoruz. Bedenen buradayız fakat ruhen hala Osmaniyedeyiz. Bizim gibi küçük odalar maddi olarak çok imkana sahip değil maalesef. Oda bünyemizde çalışacak bir eczacımızın cevap verebileceği bir çok soruyu bizler cevaplamak durumunda kaldığımız için bir çok şeye yetişmekte zorlanıyoruz. Bizlerin bunu maddi olarak kaldırabilecek bir durumu yok maalesef. Birliğimizden her odamızda 1 eczacı çalıştırabilmemize olanak sağlamasını tüm odalarımız adına talep ediyorum. Uğur saymanım bu durumla ilgili bir çalışma yapabilme imkanınız olursa çok seviniriz.
Merkez heyetimizden bir talebim daha var.Öncelikli sorunlarımıza çözüm önerileri oluşturabileceğimiz ve bu önerileri raporlayıp merkez heyetimize sunabileceğimizküçük çalışma grupları oluşturulması. Farklı bakış açıları ve tecrübelerdenfaydalanarak sorunlarımıza çözüm bulabilme noktasında daha hızlı aksiyon alabileceğimize inanıyorum.
Onur Başkanım dün konuşmasında tecrübelerden faydalanmamız gerekliliğine değinmişti. Çok da doğru söyledi, başkanıma teşekkür ediyorum.Bu çalışma gruplarında tecrübelerinden faydalanacağımız başkanlarımızla bir arada olmak benim gibi yeni oda başkanı olmuş meslektaşlarımın bu yolculukta ilerleyişine de çok büyük katkı sağlayacaktır.Bu vesileyle de hem birlikte gelişeceğiz hem de birlikte üreteceğiz.
Ulu Önder Atatürk’ün de dediği gibi “ Uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta, ilim ve fen sahasında başarılı olmak için yegane gelişme ve ilerleme yolu budur.”
Bizler de yenilenmeli, yeni yollar aramalı, yeni çözümler üretmeliyiz. Eczacılığın yeni geleceğine odaklanmalı ve kararlı adımlarla önümüze bakmalıyız.
Saygılarımı sunuyor, teşekkür ediyorum.
